Rüzgarlarıyla ünlü kasabada kaleye çıkan yolda yürürken, kulağında sadece deniz uğultusunda çırpınan mandar sesi var. Belki bu yüzden fark etmedi. Oysa orada düştü anahtar; taşların arasına takıldı. Sıkıştı. Baharla birlikte antik kentin yağmurlarında kralın mezarına kadar sürüklendi.
Zangoç onu buldu, anahtarlığına taktı. Tam üç yıl yanından ayırmadı. Sonra sıkılıp fırlattı.
Hokkabazın önüne düşen anahtarı, kalbi buz tutmuş kuyumcu on pula kaptı. Eli kolu mücevherlerle dolunca, gondolun kenarından kanala bıraktı.
Anahtar kanalın karanlığını boyladı! Venedikli kumarbazlar o gece hep kazandı.
Dehlizde yaşayan yaşlı bir kadın* kart açtı: "bulana da, kaybedene de faydasızdır gelecek günler...."
*J.W., Tutku
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder