Kusmak istiyorum. Sanki zehirli bir ot yemişim de, onu kusmazsam tez zamanda ölecekmişim gibi, hemen, şimdi, şuracıkta! İçim bulanıyor, başım dönüyor. Muhtemelen kollesterolden olsa gerek ancak, ben buna iç deniz bulantısı diyorum. Sorular soruyorum kalbime, bana cevabını rüyamda ver diyorum; veriyor! Cevabı sevmeyip meditasyon anında tekrar soruyorum; veriyor, yine sevmiyorum. Ruhumun en derin yarası iyileşeceğine iltihap topluyor...
Yapmacık neşelerin, sanki sonsuzmuşcasına geçiştirilen saatlerin, elalem ne der diye yaşanan hayatların, müzmin mutsuzların, çıkışı görüp adım atamayan ayaklarımın ve daha pek çok şeyin üzerine kusmak istiyorum. Ancak böyle temizlenebilirmişim gibi geliyor.
Hep gülmek, ama kalbimle gülmek istiyorum. Kim olduğumu, neden kaçtığımı unutana kadar gidebildiğim en uzak ülkeye gitmek istiyorum. Seyahatler ruhumun uyku ilacı, sadece o zaman sakinleşiyorum.
Kusmak istiyorum; içimdeki tüm kırgınlıkları ve öfkeyi derin bir çukura tükürmekten gayrı arzum kalmadı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder