Şeytan dürttü. Ekranda gösterilen alana ismini yazdım ve arattım... Gördüğüm manzaraya gücenemedim. Sadece bana yaptığının çok daha fazlasını kendine yapmış olduğunu hissettim! İçimden sormak geldi, kendini gerçekten masum, doğru olanı yapmış ve huzurlu hissediyor musun? Bırak mutlu olmayı, boşver aşkı meşki, seçiminin içinde rahat mısın? Ayakabılarının ve kıyafetinin rahat olduğu belli. Ama gözlerin öylesine huzursuz ki..Bakışların bomboş... Fotoğrafçın seni uyarmıyor mu?
Ölmeye yatmış gözler bunlar... Bana ilk kedimin bakışlarını hatırlatıyorsun. Onu veterinere yetiştirdiğimde son nefesini verirken bile elimi tırmalamıştı. Ne yapsın? Akrebin kurbağaya dediği gibi; huyu böyleydi kediciğin!
Her nerede olursan ol, neyi ya da kimi seçersen seç ama lütfen mutlu ol. Seiminle uzlaşma, barış! Gözlerinin feri geri gelsin. Görmesem de, bilmesem de içinin boşluğunu hissedebiliyorum. Hala somut başarılardan yardım umuyorsun, hala seni sen olduğun için değil bambaşka değerlerle benimseyen bir toplumdaki yerini önemsiyorsun. Ne zaman sokaktaki herhangi bir ağacın yaprağından daha önemli olmadığımızı anlayacaksın? Ne zaman başını kaldırıp gökyüzündeki yıldızları göreceksin? Bunun için ölmeyi mi bekliyorsun?
Söylesene bu yıl erguvanlara baktın mı? Onları gördün mü? Bir tek ağaca yaklaşıp kimin seni görüp görmediğini umursamadan çiçeklerini öptün mü?
Başarı egonu tatmin eder, ruhunu değil... Bütün dünya sana inansa da, sen kendine inansan da gözlerin yalnızlığını ele veriyor; içinde koskocaman bir boşluk var. Onu gör, oradan çık. Bana itiraf etmesen bile oradan çık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder