Geçenlerde Külkedisi ile Almodovar'ın son filmini izlemeye gittik. İyi ki de gitmişiz, gerçekten eğlendik. Sinemadan çıktıktan sonra gay, hatta biseksüel olmadığımız halde bu filmleri niye sevdiğimizi düşündük. Konuştuk. Kendi adıma diyebilirim ki tek kelimeyle samimi oldukları için seviyorum! İdealize edilmiş aşklar, gereğinden fazla dramatik sahneler olmadığı için Almodovar'ın anlatımı bana çok samimi geliyor. Aşk, seks, öfke, kapris, yalan, şike, şefkat... hayatta ne varsa olduğu gibi filmin içinde! Sevmekten, sevişmekten, aldanmaktan kısacası olanı olduğu gibi kabul etmekten, geleni de geldiği gibi yaşamaktan korkmayan insanların hikayelerini seyretmek açıkçası umut veriyor. Hala bir yerlerde bir şeylerin filizlendiğine dair olumlu duygular beslemeye vesile oluyor. Trajik duyguların içindeki komik sahneleri izlerken, bunun hayatın akışında da izlenebilir olduğunu keşfetmek insanı heyecanlandırıyor.
Bedenen olmasa da ( şimdilik seçimim budur, yarını bilemeyiz:))) ruhen ve zihnen kesinlikle gay bir hayat istiyorum! Tercihimi kendine yakın bulmayanları da geldikleri gibi gönderiyorum, zira kaç gün ömrüm kaldı Allah bilir... Ziyan etmek niyetinde değilim:)
Özetlersek: bir gün bütün gezegenin gay olmasını dilerim!*
* değerli bir arkadaş, bir gün bütün dünya gay olacak diyormuş. Kendisi esin kaynağımdır:))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder