Var, var. Geçen akşam annem telefon etti. "Dolapta harika bir kıvırcık var, sen onu bi yıkasan da yanına birşeyler alıp gelsem ben" dedi. "Olur" dedim.
Gittim dolaba, açtım sebzeliği ve kıvırcığı çıkarttım. Ama kendisi pek harika görünmüyordu! Neredeyse her ucu yenmiş, yapraklarının ilerleyen bölümlerine ise nokta nokta giriş çıkış yerleri bezenmişti! Adeta dantel gibi işlenmişti bizim yeşillik. Ki kendisi artık bizim yeşillik değildi bence!
Arada birkaç kullanılabilir yaprak kaldı mı diye bakmaya karar verdim. Niye derseniz, yiyecek atılması konusunda hassasiyetim var. Ailevi sakatlık. Tekne kültürüyle hiç ilgisi olmayan, hayatında bir gün bile su sıkıntısı çekmeyen, gerçek bir su tankı ile şahsen karşılaşmamış olma olasılığı yüksek kardeşimde nasıl suyu boşuna tüketmeme arızası varsa, ömrü boyunca aç kalmamış bende de yiyecek atmama arzusu ileri safhada!
Neyse, beş altı yaprak buldum zavallı kıvırcığın içinde. Ve tabii suçluyu da buldum. Bel çevresi obezite tadına gelmiş bir omurgasız! Vay vay vay, adam utanmadan şuç mahalinde istirahat etmekte! E pes!
İçimde bir cani yaşamadığı için kendisini bir kiraz çöpü yardımıyla lavabodan çıkartıp bahçeye yollamak istedim. Uğraştım da. Ama o kadar semirmiş, o kadar semirmiş ki, kiraz sapına tutunamadı. E ben ne yapayım? Açtım musluğu ve cennete yolladım. Üzgünüm ama bence iyi bir son oldu. ( gerçi bu işi yaparken aklıma "Tibet'te Yedi Yıl" geldi ama... )
Aylardan Ağustos, serin, sessiz, loş ve güzel kokulu bir ortam. En sevdiğin yiyeceklerle donatılmış bir masa.. Ye Allah ye bir durum ve sonunda serin sularda sona eren bir hayat! E yani mutlu ölüm yok mu? Var işte!
* Annem çok tiksindiği için temizlediğim yaprakları da yiyemedik!
10 yorum:
fotoğraftaki harika görünüyor ama:D
Bir-iki öneride bulunabilirim bu konuda.
1._aldığınız yeşillikleri(maydonoz, dere otu, poka vs.)dolaba koymadan önce ayıklayıp yıkadıktan sonra cam kavanozlarda ya da bir gazete kağıdına sarark saklarsanız hem daha uzun süre dayanırlar hem de obur canlıları obezite boyutuna ulaşmadan yakalayıp hayatlarını kurtarabilirsiniz :)
2._bu tür yeşil sebzeleri yıkarken yarım saat kadar sirkeli suda bekleterek hem dezenfekte etmiş olursunuz hem de kumlarından arınmasını sağlarsınız.(tabii sonrasında yıkanmak kaydıyla
Sevgiler...
aslında, ölümü gerçek anlamı ile algılayabilirsek belki de ölüm başlıbaşına bir mutluluktur....
Bence seni karmatik doruklara yükseltecek bir is yaptin! :D
Guguk kuşu, fotoğraftaki ırzına geçilmemiş bir kıvırcık. Bizim ki o haliyle fotoğraf çektirmek istemedi!
Ayrıca ölüm konusunda haklısın, bizi amma yanlış işliyorlar. Bu konuya senin bakmakta olduğun pencereden bakmak lazım :) Öperim
Tutsak,
Çok sağol. Bu tavsiyeleri yazdım kenara. Zaten şu gazeteye sarma işini ben de yaparım. Hatta mürekkep bulaşır diye içine kağıt havlu da sererim ama gel gör ki bu kıvırcık annemin tembelliğine kurban gitmiş!
Yaw Pamuk Prenses, niye beni korkutuyorsun:))) Bence omurgasız gayet memnun öldü! Şikayet etmez diye umut ediyorum!!!
UFFF BE NE TATLI ÖPÜCÜKTÜ O ÖYLE:d
Omurgasız mutlu ölmedi belki de, sularda biryerlere tutunmuş yaşıyordur.
Olabilir Sufi, kardeşim de aynı şeyi söyledi. Hatta banyo giderinden çıkıp intikam alabilir diye de ekledi!
Yorum Gönder