Kapısının önündeyim. Cam, geniş bir giriş burası. Yarıya kadar indirilmiş stor, hali hazırda kullandığım nevresim gibi yelken desenli. İnce lacivert ve kırmızı kalemle çizilmiş, eski tip, randa yelken çizimler bunlar. Şimdiden mest oldum. Çok güzel bir karşılama. İçeride bir kaç işçi çalışmaya devam ediyor. Sesler geliyor.
Kocaman bir salona geçiyoruz. Büyük, taş bir şömine var. Gri mavi kadife kaplı koltuklar biraz hantal ama kadifenin buz gibi serinliği dokunmadan bile iyi geliyor. Devam ediyoruz.. Mutfak ve banyodan önce iki oda var. Onlar da mavi ve beyaz ama mavinin en güzel tonu bu. Sanki ev yeryüzünde değil de deniz dibinde inşa edilmiş duygusu veriyor insana. Garip bir ışık var. KOyu renk seçimler aydınlığı azaltmamış.
Mutfakta eskitilmiş tahtalar kullanılmış. Dalgaların döve döve pürüzsüsleştirdiği parçalar bunlar, grinin maviye en çok yakışan tonu...Mutfak tezgahı arkası gri mavi cam betebelerle kaplı. İşçilikte biraz sıkıntı var, rüyada bile gözlerimle ve ellerimle derzleri kontrol ediyorum deli gibi! Duvarlar rüzgar mavisi ve yer yer yosun tutmuş. Bir şelale akmış sanki duvardan... Bu ne şahane bir duvar boyama tekniği! Gerçek mi bu ev?
Yanımda bizim evin tadilatını yapan Mehmet Bey var. Evi beğendiğimi anlıyor. Özellikle de denize açılan balkon beni benden alan son kare olunca... "Alabilirsin istersen burayı" diyor? "Nasıl!?" diyorum. "Sat yeni evi, üzerine biraz borca gir, burası senin " diyor. Afallıyorum. Bu, bu olabilir mi ya?
Aşık oluyorum eve. Gerçi temizliği düşündürmüyor değil. Ben bu evin masraflarını karşılayabilir miyim? Isıtabilir miyim? O dakikada onlarca soru geçiyor aklımdan. Tekrar salonları geziyorum, zira iki salon var. Oda sayısı galiba beş ya da altı. Acaba Egemen burada yaşamak ister mi? Belki büyük bir aile evi olur burası? Of, çok beğendim...
Veee uyanıyorum!
Nasıl güzeldi ev... Pencereden gördüğüm dalgalar... Yeşillik... Of, ne vardı azıcık daha uyusaydım!
2 yorum:
"Rüyada bile" sözünü okumamışım. Yazının sonuna kadar gerçek gibi okudum ve "neden olmasın o ev istersen senin olabilir" dedim.
Sevgili Sufi, Ah ya, öyle bir eve sanırım bizim evi satıp üzerine üç evlik kredi alarak sahip olabilirim. Ama sağol, neden olmasın?
Yorum Gönder