17 Ocak 2010 Pazar

ABS'SİZ TEK İLİŞKİM ONLAR...

Vikipedi Özgür Ansiklopedi ABS'yi şöyle tanımlıyor: otomobillerde kullanılan bir tür fren sistemi.
Peki ben nasıl tanımlıyorum acabaaaa?

Hepimizin bildiği gibi ABS, otomobillerin hayat kurtaran aparatlarından biri. Ve sadece annelerin bildiği bir diğer ABS var ki, o da, çocuk çoraplarının tabanındaki sistem. Çocuk, koşup zıplarken ayağı kayıp düşmesin diye çorabın tabanına yapıştırılmış bir kaç minik, komik şekilli plastik.

Benim arabam yok, ABS'li çorabım da yok. ABS benim kalbimde.

Bu fotoğraf ve daha pek çoğu bugün elime geçti. Altuğ verdi. Hepsi 2009 yazında çekilmiş fotoğraflar. Hayatımın en zor yılından bir kaç kare... Fakat sevinerek görüyorum ki, gerek kızlarla olan fotoğraflar, gerek Kapadokya ve Konya'dakiler hatta Sapanca, Tirilye ve Edirne'dekiler hiçte zor bir yılı anlatıyor gibi değiller. Aksine!

Kalbimde ABS var demiştim. Evet var fakat şükürler olsun ki kucağımdaki yaratığa karşı çalışmıyor... Eda ve Leyla söz konusu olunca, buzla kaplı, virajlı yollarda test sürüşünde gibiyim. Üstelik ABS'siz. Ve bu sadece onlar için geçerli... Şehirli olmadığım, hesap kitap yapmadığım, toplumdan onay almak adına kıvırtmadığım, alıp verdiğimi tartmadığım bir terazi var onlarla ilişkimde. ABS'siz... Sansürsüz. İçinde akıl fikir olmayan, tertemiz. Kalpten kalbe.

Oysa benimle ne yapacağını bilemeyen, beni kafasının içinde oradan alıp buraya koyan ve yine de içine sinen bir yere yerleştiremeyenlere ne yazık ki var ABS'm. Korkularının, cesaretsizliğinin esiri olan, birbirini eşin dostun terazisinde tartan ve sık sık altını çizdiği kavramlara yenilenlere karşı elbette var. Eskiden kalın, uçsuz bucaksız duvarlar örerdim, şimdi sadece kalbimi koruyorum... Karşımda duruyorsa duruyorum, geriliyorsa yine duruyorum. Çok durup, çok gerilerse, geri dönüyorum.

Her gece Mesnevi okusam da, denizlerde yelken açıp bir an için aydınlansam da kalbimde minik minik soru işaretleri var. Onlar ABS'm benim.

Akılla kurulan ilişkilerden hayır gelmeyeceğini nicedir anladım. Herkese eşit uzaklıkta, eşit yakınlıktayım. Eda ve Leyla hariç...

8 yorum:

JoA dedi ki...

insan kendine bile apaçık bakmakta zorlanırken, iyi ki abs'lerimiz var fortunatacım. gerçi ince kabuklu olmak iyi bir şey mi, tartışılır.

not: benim var abs'li çoraplarım. burun kısmında da bir fare kafası var :))

Fortunata dedi ki...

Gerçekten mi var abs'li çorabın? nereden aldın? Çok aradım da:)))

JoA dedi ki...

var tabii:) ama nereden aldığımı hiç hatırlamıyorum. çok zaman oldu. acayip de dayanıklı bir çorapmış, hiçbir şey olmadı valla. ben bir bakınayım kadıköy'e filan, bulursam alırım sana da.

Fortunata dedi ki...

yehu!!!! yaşa JoA:))

Adsız dedi ki...

keşke tüm sevgiler abs siz olsa. keşke frensiz yol alabilsek hayat yolunda.çocuk mu olmak lazım abs siz sevgiyi hak etmek için?

Fortunata dedi ki...

Sanırım sadece kararlı ve cesur olmak lazım sevgili Adam.

dynamis dedi ki...

acayip bir tesadüf sonucu sitenizi buldum.6 aylık bir bebeğim var va abs'siz sevmek deyimini her gün baştan yaşıyorum.çok hoşuma gitti yazdıklarınız.incelemedeyim,takipteyim bundan sonra :)

Fortunata dedi ki...

Merhaba Dynamis,
Hoşgeldiniz. Dilerim burada olmaktan keyif alırsınız. Benim maalesef bir bebeğim yok ama dünya güzeli iki bebeğin komşusu olmak şansına sahibim. Onlardan çok şey öğreniyorum ve öğrendiklerimin bir kısmını da burada paylaşıyorum.
Hoşunuza gitmesine çok sevindim!