Londra'ya ilk gidişimde Prusya Kralı hediye etmişti. Niye ki demiştim içimden; Türkçe müzik dinlemez ki bu insan yavrusu?
Niyesini bir ay sonra anladım! Odamı toplarken teybe ( şansa bakın ki odama bir tane koymuşlar ) taktım kaseti ve dinlemeye başladım. Amanın! Bir ağlamak bir ağlamak! Tabii o zamanlar "homesick" kelimesini de bilmediğim için bana ne olduğuna isim de koyamadım! Anlayacağınız basbayağı çöküp kaldım. Anadilimde yaşamamak o ana kadar koymadı da, eni boyu beş on santim bir kasetle nasıl çöktüm yav!
İşte o zamandan beri bu şarkıyı severim. depresif havayı dağıtır, insana ne çok dertlenmenin, ne de mutluluktan tavan yapmanın manası olmadığını hatırlatır.
Dün leyla Nora'nın doğumgününü kutlarken, o doğduğunda ne kadar sevindiğimi hatırladım. Bu hatırlama, pek çok detayı yani canımı sıkıp, aklımı kalbimi bulandıranları silip attı! Normal dedim kendime, elbette bazen gülüp, bazen susacağım! Elbette yahu! İnsanım ben:))
http://www.dailymotion.com/video/xewtld_candan-ercetin-elbette_music?from_related=related.page.int.meta2-only.59c95f4f1cfdaeac2c82ed3cfc378a04140212784
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder