... topu alıp sıkı sıkı kucaklasam ve oyunu mu seyretsem duvarın dibinden? Yoksa tek canımı göğsüme yerleştirip atlasam mı iki kalenin arasına?"
Bilemedim diyorsun, atla gitsin kardeşim. Bak oynayan da gidiyor öte tarafa, oynamayan da. Bu ne ahlak bekçiliği, bu ne yargılama yahu! Yanlış yerden bakmış, yanlış damarını beslemişiz insanlığın. Nasıl istiyorsan öyle yaşa. Bugün dışında her şey yalan. Ne para, ne kariyer, ne de henüz gelip gelmeyeceği belli olmayan o gelecek için gereğinden fazla didinme.
Bol bol kendini kontrol et; aklın, fikrin, kalbin hepsi tastamam sende, sen tastamam anın içinde misin diye bak. Elin dokunduğunun, burnun kokladığının, gözün baktığının tadına varsın. Hayattan alıp alabileceğimiz bu kadar işte. Bir sepet dolusu kırgınlık mıdır yaşlı günlerimize taşımak, buradan göçerken ruhumuza bohça etmek istediğimiz? Sanmam.
Ne yazmak, ne bahara hazırlanmak sadece durmak istediğim soğuk bir İstanbul gününde tek yapacağım şey caddeye kadar yürüyüp kahve almak olacak:))) Sen ne yapacaksın bugün?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder