28 Nisan 2010 Çarşamba

MEHTAP, ERGUVANLAR VE DENİZ


YARABBİM SEN NASIL YÜCE, NASIL CÖMERT BİR VARLIKSIN Kİ iSTANBUL GİBİ BİR ŞEHRİ YARATMIŞ VE BENİ DE İÇİNE KOYMUŞSUN. AYRICA ORADA DURMAMIŞ ,BANA BUNU GÖRECEK BİR ÇİFT GÖZ, KOKLAYACAK BİR BURUN VE HAZZINA VARACAK KOSKOCAMAN DA BİR YÜREK VERMİŞSİN. İŞTE BEN CÖMERTLİK DİYE BUNA DERİM!


BU AKŞAM BOĞAZ İNANILMAZDI. FETHİ PAŞA KORUSU ERGUVANLARI, BOĞAZ KÖPRÜSÜ MANZARALI YEMEK- AZICIK HIZLIYDI AMMA VALLAHİ ŞİKAYET ETMİYORUM:)- VE CENTİLMEN KAVALYEM SAYESİNDE BİR SAATLİK DE OLSA BAŞIM DÖNDÜ ŞEHRİN GÜZELLİĞİNDEN. SANKİ ZAMANDA GERİ GİTTİM VE AZ ÖNCE YALININ KAYIKHANESİNDEN MEHTABA SÜZÜLEN KAYIKLARDAN BİRİNE ATLADIM. HANENDELER VE BÜLBÜLLER SAZA EŞLİK EDERKEN, BEN RÜZGARIN TADINI ÇIKARTTIM... HAYAL İŞTE. AMA ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ İÇİNDE "KIRIKLIK" YOK:)


BU GÜZEL MEHTAP VE GECE İÇİN HERKESE AMA ÖZELLİKLE SİR VE HEKATE'YE TEŞEKKÜR EDERİM:)))

Hiç yorum yok: