Adım Fortunata. Kedi gibi talihli ve bol sınavlı ömrümün ilk yarısı ardımda kaldı. Fırtına takvimine göre yaşarım. Kederin bin bir, kaderin iki yüzü olduğuna inanırım. Her an yeniden yazabilabilen bir, asla hükmedilemeyen iki.
Zilhicce fırtınaları Propontis'i darma duman ederken, dümen tutmaya çalışıyordum, çok yorgun düştüm. Şimdilerde sakinim. Mesela saçlarımı taradım bu sabah, birkaç deniz yıldızı takılmış, hepsini alıp denize götürdüm. Bugün mutfaktayım. Ruhumun kazanında aşure kaynatıyorum. Eski akitleri bozuyor, yerine yenilerini yazıyorum.. Cümleleri incir ve kayısı gibi kaselere döküyorum.
Aşureler soğurken yüzümü çöle dönüyorum; kalplerimiz ılınsın diye samyeli özlüyorum.
Gün ortasında rüyaya yatıyorum. Gözlerimi her kapattığımda kardeşime bakıyorum. Onun hayatla oynadığı yakar top oyunu avuçlarımı dağlıyor. Ateşten toplar kucaklıyorum. Bir can sana, bir can bana verene şükürle uyanıyorum.
Kaderin çarkı dönerken, dümendeyim. Omuzlarım yumuşak, gözlerim ufukta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder