Pandeminin ortasında yola döküleceksin denseydi, inanmazdım. Fakat İzmir'den sonra yola çıkmak nedense o kadar da feci görünmedi gözüme. Birazcık yanılmışım, kabul ediyorum. Zira İzmir'e giden uçak ve İzmir havalimanının kalabalığı ile elbette Bodrum'a giden yolcu sayısı ve havalimanı kaosu farklıydı!!
Yine de değdi. Sevdiklerimi görmekten ve güzel bir başlangıcın parçası olmaktan mutluydum. Arkadaşlarım tarafından prensesler gibi karşılanmak, kıymet görmek ruhuma çok iyi geldi. İçim genişledi. Hele de yüzmek! Sanırım o bambaşka bir güzellik oldu.
Ne kadar kalabalıklaşırsa kalabalıklaşsın, kim yerden yere vurursa vursun orası benim köyüm. Çiçeği, denizi, mandalinası, zeytiniyle hep benim geçmişim ve geleceğim. Evet, kokular değişmiş, hayat zorlaşmış. Mekanları tanımıyor, garajın yerini bulamıyorum. Ama kaleden kerteriz alabilir, Aleko'da adaçayımı içip, Denizciler'e uğrayıp Hasip abimi görebilirim. Demek ki hala umutlu kalabilirim.
Bodrum hala Bodrum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder