20 Ağustos 2008 Çarşamba

Şeker Kız Candy Ve Karamelize Kızlar!

Bizim çocukluğumuzda yani 80'li yıllarda çizgi film kuşağı olurdu televizyonda. Ve bu çizgi filmler genellikle fiziksel şiddet içermezdi. O çizgi filmlerin yaratıcıları duygusal şiddet taraftarıydı muhtemelen! Nasıl derseniz, ben de derim ki bakınız Şeker Kız Candy. Bir kuşağın kadınlarını bitirmiştir bu sevimli karakter.

Zengin bir aile tarafından himaye edilen öksüz ve yetim kızımız, daima duyguları ve mantığı, macera ve düzen arasında kalmıştır. Daha lise yıllarına gelmeden kendine birden fazla platonik aşk bulmayı başarmış ve neticesinde bütün bu oğlanlarla gezerken, bizim gibi ekran başındaki şabalakları da ardından sürüklemiştir. Erkeksi tavırlarındaki tehditkarlık ve lüzumunu aşan öz güveniyle evde kalmamızın mimarıdır kendisi!

Candy aslında ilk önce Antony denilen abiye aşık olur. Kocaman masmavi gözeri, düzgün taranmış saçları, annesinden kalan gül bahçesine ilgisiyle Antony adeta bir prenstir! (Bugün bakıyorum da aradan geçen zamanda edindiğim tecrübeye ve gözlemelere dayanarak, aslında Antony'nin gay, en iyi ihtimalle biseksüel bir arkadaş olma ihtimali kuvvetle muhtemel!!!:) Gayda çalması ve etek giymesi de cabası!! Ve fakat Candy bunca iyi özelliğe rağmen bu aşkı çabucak unutuverir. Yeterince canı yanmamıştır ve bu sebeple tatmin olmaz!!!

Antony devreden çıkınca Antony'nin kuzenleriyle (erkek kardeşleri de olabilir, unuttum; malumunuz çok zaman geçti) kolej yıllarının tadını çıkartmaya başlar. Bu arada Candy'nin en yakın arkadaşı olan Anne, gayet makul ve ne istediğini bilen bir kızdır. O seçimini oldukça normal olan, orta dereceden yakışıklı abiden yana yapar ve geleneksel yoldan mutlak mutluluğu yakalar. Anne sesiz, fedakar ve ne istediğini bilen kadının sembolüdür. Bu yönüyle annelerimize benzer.
Ama bu hikayede asıl kahraman Candy'dir. Dolayısıyla Anne ne kadar makul davranırsa davransın bizim onunla alakamız olmaz. Tabii ki kafası darma duman olan ve her şeyi isteyen Candy'dir idolümüz..

İlerleyen bölümlerde ikinci esas oğlan, Candy'nin uçarı ve maceracı tarafına fena halde hitab eden Tery çıkar sahneye! Yemyeşil gözleri, umursamaz tavırları, koyu kestane rengi uzun saçlarıyla inanılmaz çekicidir. Bu noktada Candy ve biz, ekranın karşısındaki tüm kızlar Antony'yi tamamen unuturuz. Zaten güller, gayda, etek vs iyice baymıştır. Ağla ağla sıkılmıştır Candy!

Tery ile Candy arasında şiddetle başlayan ve hatta Tery'nin küstahlığıyla iyice alevlenen fırtınalı bir aşk yaşanır! Fakat bişi olur ve Candy bu aşkı da neticelendiremez! Şimdi anımsayamıyorum ama garip ve manyakça bir tarafı vardır Candy'nin. Sevdiği adamlara asla neden onlardan uzaklaştığını anlatmaz! Adeta sır küpüdür. Her defasında ağlaya ağlaya ve tabii yaşları uçuşa uçuşa uzaklara gider. Elinde ise daima ufacık bir valiz vardır. Hala merak ederim ne koyuyordu içine acaba?

Şimdi, "ne yani alt tarafı çizgi film, amma uzattın" diyenler burada bir mola versinler. Sebebini açıklıyorum : Şeker Kız Candy, bir nesli yani bizi, erkekler hakkında allak bullak eden, kendisiyle birlikte hepimizi olmadık ikilemlere düşüren, o sevimli çilli suratın ardında gerçek bir ruh hastasıdır!

Biz, yani onun ardından sürüklenen şabalaklar bakınız otuzu devirdik ve hep beraber "o mu?", "bu mu?" derken karamelize olduk! Bütün bunlar şerefsiz Candy yüzünden!

Bitirdin bizi Candy, sen de karamelize ol inşallah!

8 yorum:

kelebeklerözgürdür dedi ki...

HAHAHA!!!! MUH-TE-ŞEM!!!
gece gece kahkahalar attım!!!

"Yeterince canı yanmamıştır ve tatmin olmaz!!!" Budur! Bu post, bu senenin yazısıdır diyorum!...

pekiiii....teşhis iyi de, tedavi sayın rapunzel ? :))))) yoksa yaşasın şabalaklık mı? :)) evet evet!..

Fortunata dedi ki...

Yok yok şabalaklık yeter bence. Tedaviye gelince... Kim dedi ki iyileşmek istiyorum diye? Şu elimdeki kitap bitsin "tedaviler" üzerine yazacağım. Ama iyileştirenlerini değil, yarayı taze tutanları:))))

simla müderrisoğlu olgun dedi ki...

yarayı taze tutanlar derken ??

:))

kitabı sana öneren arkadaşa bi gönderme var mı ??..

bilemedimm....

:)

pilatescadisi-pilateswitch dedi ki...

süper valla..gıcık olurdum o sebep söylemeden gidivermesine.. ve hani hep o yanlış yorumlamalar.ya bi dur,bi sor, kendine göre yorum yapana kadar.acaba aslı olayın nedir.arabesk..türk filmleri de o anlamda öyleydi ya..nalçak kadın... nayır nejdet dinle..neyi ha nnnnnıneyi, nkaltakk...ve kadın susar ,ağlar gider...kahrolur..candy de yorumlar,bileti keser giderdi...liza vardı...kötü şımarık karakter...hehe.eğlendim...eline sağlık valla

Fortunata dedi ki...

O arkadaşa gönderme elbette var. Kitap parmaklarıma yapıştı sanki! Bazı cümleler gerçekten inanılmaz:))

skoer dedi ki...

yıllar öncesinde yayınlanmış bir çizgi filmi daha dün seyretmiş gibi hatırlıyor olmanı takdirle izledim.

bu blogta bazen kendimi kızlar yurduna sızmış erkek öğrenci gibi hissediyorum.

Fortunata dedi ki...

Sevgili Skoer,sen kendini kızlar yurduna sızmış gibi hissediyorsun ya, ben de kendimi o kızlarla artık içinde kimsenin yaşamadığı bu yurtta gizli gizli buluşan bir örgüt üyesi gibi hissediyorum:)))

Adsız dedi ki...

Sahiden bu kadar detayı nasıl hatırlıyorsun yahu:))? Benim bu çizgi filmden aklımda tek kalan sadece "şeker kız candy" dir. O da bazen ona benzeyen (iri gözlü ve uzun dalgalı saçlı minikler) küçük kızlar gördüğümde ilk yaptığım yakıştırma olduğundan kalmıştır bende..:))

Arkadaşım hadi candy çizgi filmini ortaya çıkaran şahıs bir ruh hastasıydı ki bu karakteri bu kadar ustaca oturtmuş kareye... pekiiii sen neden unutmazsın yahuu bunca sene :)) sen çok yaşa inşallah emi :)) ama arada bi resetle kendini arkana değil önüne bakmalısın, tesadüfler orada bulur seni ama arkanda sadece ölmüş bataklık ruh sahipleri mevcuttt...!!!

Ha bide ısrarla ve inatla önerim tesadüflere mutlaka inan rapunzelim ;) (tecrübeyle sabit bir öneridir:)