Elbette aramızda bir bağ yok. Elbette ne hissettiklerim, ne de düşündüklerim sana ulaşmıyor. Aynı gökyüzünün altındayız denir ya, inan o bile şüpheli bizim için.
Onlarca insan ölüyor, gazetelerde çarşaf çarşaf cenaze törenleri.. Gözü yaşlı insanları sen de görüyor musun? Acıları sana tanıdık geliyor mu? Yoksa hala kefenin ceplerini mi dolduruyorsun?Neden bu kadar aç senin ruhun?
Afedersin, sana böyle ağır sözler söylememeliyim. Ne kadar içimden gelse, ne kadar tam da hakkın olan sözler bunlar olsa da söylememeliyim. Seninle aramda bir fark olmalı. Ve o fark daima kalmalı.Karanlık tarafa geçmemeliyim.
İhsan Oktay Anar'ın kitabı çıktı bugün. Aldın mı? Okuyacak mısın? Gerçi okusan ne fayda, nasıl olsa aynı kitabı okuyup başka şeyler anlamayacak mıyız?
Neyse, bunaltıcı bir C.tesi gününden kucak dolusu sevgiler..Kusura bakma, canım ne zaman sıkılsa sen aklıma geliyorsun, bulaşmadan duramıyorum.
Öperim yanaklarından:)
5 yorum:
her yazını elbette okuuyorum, bilirsin sabah yeni çıkmış taze ekmekleri severim:)
önerdiğin bu kitap ve yazarın diğe kitapları vazip geldi....ama...hayatımı küçültmeliyim şuanki mevcut hayatım (hayattan ziyade bir yük mü demeliyim aslında) beni boğuyor ve belki ben çoktaa oksijensizlikten öldüm aslında yaşıyorum sanrısı ile dolanıyorum ortalıkta ki bu fikri oldukça mantıklı sanki beni kimse görmüyor, duymuyor ve özellikle anlamıyor. ama ben de dışardakileri anlayabilmiş dğilim ki bundan ötürü ölü olduğum gerçeğine gün be gün inanmaktayım. iletişmemek de fayda görüyorum. kesinlikle asosyal değilim. çoook az, özenle seçilmiş iletişilebilirler listem var ki acınacak durumda bir elin 5 parmağı etmez oradaki varlık sayısı varlık diyorum çünkü içindekileriden bir kısmı bitki ve hayvan.....
hayatımı küçültmeliyim. küçültmeliyim ki hayat haline gelsin. en acı verici savaş insanın kendisiyle yaptığıymış meğer.
Biliyor musun Guguk kuşu, bazen bir çocuğum yok diye çok üzülüyorum. Acaba anne olsaydım, yalnızlık duygum seyrelir miydi? Hayata bağlılığım artar mıydı diye düşünmeden edemiyorum..
hayatı küçültme konusunda sana gönülden katılıyorum. Sanırım huzur ve mutluluğun sırrı sadeleşmekte.İnsanın hayatına seyirli olduğu anlar çok acı veriyor. Anlaşılmamak mı daha üzücü yoksa anlamak için isteksiz olmak mı inan hala kararsızım.
Sizin oralara gelmeme az kaldı.. Belki bir kahve içeriz de, sadeleştirmeye çalıştığımız hayatlarımızı konuşuruz azıcık. Öperim:)
onscent12evetttt bekliyorum hem de kocaman bir heyecanla.
çocuklar konusuna gelince, düşündüklerinde haklısın. öyle oluyor. 3 kızım var, onların büyümesini izlemek, bu arada onlarla dost olmak, mcdonalds da hamburger yemek, kavgalarına sinirlenmek...haya bir bağlılık nedeni.
bence en üzücü olanı anlamak içinhiç isteğimin almaması.
bir mürşide ihtiyacım var. yolumu buldum (ahmet-er rıfai) ama mürşidim henüz karşıma çıkmadı. kendimle başa çıkmak yalnız zor oluyor.
benim anlamsız bağımlıklıklarımı belki ir bir söküp atar acamısızca hayatımdan diye ümitle bekliyorum beyaz atlı mürşidimi:)
heyyy konyaya gelecek olman yeni bir umut oldu.
Guguk kuşu, sana beyaz atlı mürşid bulamayabilirim ama Konya'ya geldiğimde seni yüreği kocaman insanlarla tanıştırabilirim. O zaman kadar sıkı dur, duralım:))
tamam sımsıkı duruyorum
Yorum Gönder