26 Temmuz 2012 Perşembe

ÇOĞALMAK VE AZALMAK ÜZERİNE SERZENİŞLER

İnsan ne zaman azalır? Ne zaman çoğalır?

İnsan, diğerlerine, başkalarının işlerine yoğunlaşınca, o kırılmasın, bu gücenmesin diye didinmeye, parçalanmaya başlayınca eksilir! İçine, kendi ruhuna zaman ayırdıkça, zihnini durdurup, kalbini konuşturdukça çoğalır. Düşünerek azalır, severek çoğalır. Kinle parçalanır, aşkla bütünlenir.

Bu hafta anladım deli gibi çalışarak nasıl azaldığını... Sende bana yetmeyenin, beni düşündürenin ne olduğunu fark ettim. Eksiksin sen; her gün, her saat daha eksik. Daha kaybetmiş. Daha şaşkın, daha yorgun ve en önemlisi yalnızsın. Yalnızlığın kocaman senin. Doldursan da evinin tüm odalarını, tüm dolaplarını, yalnızlığın doymak bilmeyen bir canavar. Seni seçseydim beni de yutacaktı! Azala azala yitip gidecektim. Seninle azalmaktansa, kendimle çoğalıyor olmaktan ve bunca zaman sonra bunları nihayet görebilmekten çok mutluyum.
Özgür, Londra'ya geliyorum çoğalmaya:)








2 yorum:

nomen dedi ki...

"eksiksin sen!" hitabının bambaşka birine yöneldiğini bilmez değilim; yine de "bu işte benim" dedirtti sonraki satırlarınıza da ekleyince.Sizin yazınız değil sebep; sadece "yarası olana gocunma" kaynağı tükenmez mukabilinden bir hüzün işte: Eksik olmaklığını bilmekteki tamlık ne fena!

sevgiler.

Fortunata dedi ki...

Çok özür dilerim. Can sıktıysam ne fena... Sadece yoğun bir çalışma haftasından çıkarken, farkına vardığım bir durumu paylaştım..